Wednesday, 7 November 2007

Batıya Açılan Kapı


(TOK TOK TOKK!)

r: Açın lan kapıyı!

….......

r: ?!!! Açsanıza ulan!

….......

a: Abi gene aynı şeyi yapıyolar.

r: Farkındayım!

(ÇAAT!)

a: Abi niye vuruyosun ama, ben mi yaptım sanki mna koyim, ben dedim sanki açmayın kapıyı diye! Bu kadar kişinin önünde ayıp olmuyo mu ama? Napiim yani? Ben de sana mı vura…

(ÇAAT!)

a: Tamam sustum abi…

r: Kime vurayım lan? Kime vurayım?! Kapıyı açınca onlara mı vurayım?! Bi daa hiç almasınlar içeri! Zaten eşikten bi geçebilsek…

yazar: Geçicen de n’olcak?

r: O ne be?! Kim konuştu?

a: Abi?

y: Benim, ben. Bu “masal” ın sahibi. İstesem içeri sokarım sizi ama ne bekliyorsun çok merak ettim.

r: Ne demek “istesem içeri sokarım” ? Kimsin lan sen? Ben giremiyorum, sen nası sokcan? Göstersene lan kendini! Ses var, görüntü yok!

y: Ben de sizi göremiyorum. Eşitiz yani. Masal bu, resimli çocuk kitabı değil. Ama ben sizin birinizi fırça bıyıklı ve hafif dökük, kumral saçlı; diğerinizi eblek suratlı, çukur çeneli, bıyıklı ve kır saçlı olarak hayal ediyorum.

r: Ben de seni… Ben de seni şöyle… Ben niye hayal edemiyorum lan?!

y: Çünkü benim tipimin bu masalla alakası yok. Ben istemezsem sen hayal edemezsin. Beğenmiyorsan “ananı da al git!”

r: Ananı!..

a: Abi ayıp oluyo ama!

y: Konumuza dönelim. Gireceksin de ne olacak o kapıdan? Ne bekliyorsun?

r: Ne bileyim? Tam bilmiyorum aslında. Epeydir buraya girmeye kasıyorum. Neden istediğimi bile bilmiyorum hatırlamıyorum artık.

y: Ben sana söyleyeyim. İçeride bi bok yok! “Ortak Pazar” vaatleri var ama işin aslı onlar “ortak”, siz “pazar” olacaksınız. Ortak para birimi olacak ama kültürümüzden bir parça daha kaybolacak. Sakatatımıza, kokorecimize, işkembemize bile karışmak istiyorlar. Sizce neden? Bunlar kültürümüzün parçaları. Bizi var eden kavramlar. Kendi başına yeterince güçlü değilken büyük bir topluluğun parçası olmak neyle sonuçlanır? Onlar kendileri için bir şey planladıklarında sizin kendi kaderinizi belirleyememenizle! Yediğin kokorece karışan adamlar, kendi başına ekonomik atılımlar yapmana izin verecek mi sanıyorsun? Üstelik de bu adamlar, yıllar yılı senin atalarının altında ezilmiş, topraklarında gözü olduğunu açık açık söylemekten çekinmeyen adamlar. Onların evinin inşa edildiği topraklar 200 yıl önce sizindi. Onlar kim ki sana şunu yap, bunu yap diyor? Nasıl oluyor da kriterleri onlar belirliyor? Sahip olduklarını söyledikleri kültür ve medeniyet zaten orada mıydı yoksa doğudan mı geldi uzun zaman önce? Yoksa sömürgeleştirdikleri doğu ülkelerinden mi aldılar medeniyeti?.. (Çok mu açık ettik acaba konuyu? E simgesel anlatım da bi yere kadar!..)

r: Sen nereden biliyorsun?

y: Sence?

r: Yazar sensin…

a: Abi kimle konuşuyosun? Abi beni korkutuyosun!

r: Dur be yavrum! (Yazara) O neden duymuyor seni?

y: O’nun beni duymasına gerek yok. Nasıl olsa düşündükleri, senin ona ne düşünmesini söylediğinle sınırlı. İleride de “küçük” bi iş verirsin hükümette; hepsi bu. Sen önemlisin burada ve senin yapmaya çalıştıkların.

a: Abi açmıycaklar galiba kapıyı? Gitsek mi? Kızılkayalar’dan ıslak hamburger ısmarlarım sana. Ya da Şampiyon’dan kokoreç? Ne dersin?

r: Ne bok yemeye çağırıp çağırıp açmıyolar ulan bu kapıyı? Mına koduklarım yaa!

a: Bilmiyorum abi. Daşşak geçiyo bizimle bezemenkler!

r: Höyyttt!

a: Pardon abi…

y: Niye illa bu ev? Koskoca bi mahalle var arkada. Tamam, doğu yakasındakilerin hiçbiri bu evin sahipleri kadar zengin değil ama bu mu derdiniz? Nedir bu batıdaki eve girme çabası? Ön kapınız onların eve bakıyor diye mi? Koskocaman bir arka bahçeniz var. Niye orada biraz daha fazla vakit geçirmiyorsunuz? Batı yakasındaki evin, havuz başındaki bikinili kızlı partileri mi çekiyo sizi bu kadar? Barbekü partilerini, piknikte mangal yapmaya tercih mi ediyorsunuz? Siz de kendi partinizi verin. Belli ki o evdekiler sizi partilerinde istemiyorlar. Toplayın doğu yakasını, kocaman bi parti verin. Belki parti o kadar güzel olur ki, gelip onlar sizin kapınızı çalar bu sefer? O zaman da siz delikten bakıp gülersiniz. Ne dersin?

r: Olur mu canım hiç öyle şey?

y: O girmeye çalıştığın ev oraya dikilmeden yüzyıllar önce vardı sizin evleriniz diyorum. Şimdi adam oldu ibneler! Siz de bunu yiyorsunuz…

r: Evet aslında… Düşününce…

y: Hadi Recep. Eve gidin. Bi düşünün bunları…

r: Düşünmeliyim sanırım. Yürü Abdullah! Gidiyoruz! Abdullah? APOO?!

a: Hah? Yettim hacı!

r: Oğlum ben sana, bana hacı falan demiceksin demedim mi? Zaten millet laf çıkarmaya yer arıyo!

a: Sorry abi. Bi omuz daha atsamıydım kapıya?

r: Yürü dedim apo. Gidip Şampiyon’dan yarım ekmek kokoreç yiyelim. Belki işkembe de içeriz sonra. Belki nerede olduğumuzu hatırlamamıza yardımcı olur…

a: OLLEY! =) Abi kimle konuşuyodun sen?..

08.02.2005 / Salı / 01:32 / ev / defter

düzenleme: 04.11.2007 / Cumatesi / 01:34 / ev / bilgisayar

/ Movie Max / Ölüm Çıkmazı

resim 1: fab

resim 2: fab

4 comments:

Anonymous said...

okudugum zamankinden biraz daha degi$ik ama o zamandan bu zamana bu yazıyı degi$tirecek cok $ey olmu$tu zaten eski hali "eski" kalırdı =)

vinyetler cok ii olmu$ bravo fab =)

Asarar said...

Kardesim, sayfana anacak girme şansım oldu okudugum ilk yazın ve gördüğüm ilk çizimlerin bunlar. ama hakkaten başarını takdir ediyorum. devamını diliyorum
sevgiler,
Alp Eren

fab said...

Baran için;

Evet, yazının altında da belirtildiği gibi bu 2005 Şubat'ına ait bir yazı. Bugün buraya konmak için tüm defterler talan edildi. Hatta ben bulamadım, Baran buldu çıkardı. =)

O zamanlar yazılmış bir skeç ve AB konuları daha bir gündemdeydi. Hala gündemde gerçi. Daha dün "301'i kaldırın", "ordunuza söyleyin akıllı olsun" gibi şeyler söylüyorlardı. Düşündüm ki, 2,5 sene kadar önce yazılmış bir yazıyı hala bugüne uygun olarak çıkarmak güzel olur. Bir kaç nokta değişti tabi. Ehh bir de yazı yazıldığı zamanlar Abdullah GÜL cumhurbaşkanı değildi. =)

Alp Eren için;

Eyvallah kardeşim. =P Ben de sitenin müdavimlerinden olmanı diliyorum. ;)

Saygı, sevgi, bilimum;
fab

Anonymous said...

eskiden yazılarınızı ilk ben okurdum...zamanla birlikte çok şey deişmiş...bunu görmenin buruklugu içerisinde;çok daha fazla kişiye ulaşıyo olmanızın mutluluğunu da bünyede hissetmekteim..yazılarınızın dewamını dilerim saygı ve sewgiyle esen kalın..Granüllü İndoplazmik Zetikulum

Related Posts with Thumbnails