Thursday 8 March 2007

Grey's Anatomy

Harika yaa!
Gerçekten de harika! Müthiş bir konu, harika mekan, güzel görüntüler, ilgi çekici ama bir o kadar da karmaşık ilişkiler, renkli karakterler, insanı kendine bağlayan karakterler, ince düşünülmüş, ekrana da aynı titizlikle yansıtılmış bir hikaye!
Grey's Anatomy!
Grey's Anatomy'den bahsediyorum, evet. Sanırım son dönemde bir Gremmy ödülü de kazandı; en iyi drama dizisi dalında...
Çok da umurumda değil açıkçası ödül almış mı, ne ödülü almış ama aldıysa da kesinlikle hak ediyor yani!
Bugün diziyi izlerken fark ettim ki gülümsüyorum. Evet! Komik bir sahneye gülmek değil bu. Bir espri üzerine oluşan tebessüm de değil. Gülümsemek. Bir bütüne verilen tepki. Karşımda o kadar güzel bir şey var ki, memnuniyetle gülümsüyorum. Ve aslında gülümsediğimin bile farkında değilim. O kadar içten geliyor ki o gülümseme ve o kadar doğal ki, fark etmiyorum bile. Benim daha önce de bazı şeyler üzerine kullandığım anlatım biçimiyle, gerçekliğin dokusunda bir farklılık yaratmıyor bu dizi izlerken. O yüzden olduğunu hissetmiyorsun pat diye. Zaten oradaymış gibi. O dizinin verdiği duygular, beni oluşturan karmaşık dokunun içerisinde zaten olan öyle yerlere uzanıyor ki, hem beni inanılmaz mutlu ediyor, yetişebilmek için eve koşmamı sağlıyor, ekran karşısına bağlıyor ve hiç bitmemesini istettiriyor, hem de yüzümde doğal bir gülümseme belirtiveriyor. Kolay bir şey değil bu! Öyle rasgele de olmaz...
Biraz diziden de bahsedeyim bilmeyenler için. Bu bir hastane dizisi. (Zaten hastane dizileri her zaman ilgimi çekmiştir.) Seattle Grace Hastanesi’nde geçiyor dizi ve baş rol oyuncumuzun dizideki adı Meredith Grey. Bu sebeple de dizinin adı Grey’s Anatomy. Yani “Meredith’in Anatomisi” diyoruz ama okunuş olarak Grace ve Grey’s aynı okunuyor. Böyle de bir kelime oyunu var. Niye açıkladıysam artık?.. =)
Hikayenin merkezinde 5 tane cerrahi stajyeri var. Hepsi kendi çaplarında sorunlu, bir hikaye oluşturacak kadar ilginç ve gülümsemenizi sağlayacak kadar hazır cevaplar. Üstelik de sürekli saçma sapan şeyler yapıyorlar. =) Bunun üzerinde onların öğretmeni olan doktorlar var. Onlar ayrı bir dünya. Cerrahi biriminde işler karışık, ilişkiler karışık, ameliyatlar zaten hep karışık, her şey karışık. Ama ilişkiler o kadar karışık ki, cerrahi bölümünde geçen bir hastane dizisi en iyi drama ödülünü alıyor. (Aslında hastanede dram olur ama? Bu aynı zamanda komik de. O sebeple şey ettiydim ben...)
Eğer bu aralar eve geldiğinizde bir boşluk hissediyorsanız, televizyonda bir şey bulamıyorsanız, MSN'in başına oturup kalkamıyor, sonunda kalktıktan sonra da "off gene saatler harcadım şurada yaa!" diye hayıflanıyorsanız daha iyi bir şeyler yapmayı öneririm size. Ne önerdiğim de ortada sanırım. Digiturk'un Dizimax kanalında her çarşamba saat 21:00'de Grey's Anatomy var. Şu an 3. sezonu oynuyor. Tabii siz kalkıp burasından izlemeye başlamayacaksınız. (Sakın haa!) Ben biraz önce fark ettim ki 44 bölümdür izliyorum. Her bölümde katlanan bir heyecan ve bağlılık var. Çılgın bi şey!
Siz ne yapacaksınız? Her taraf cd satan dükkanlarla dolu. (Korsana hayır!) Gidip sorun, Grey's Anatomy'nin geçmiş 2 sezonunu alın. Zaten gerisi kendiliğinden gelir. =)
Durum budur! Sonra "Neden haber vermedin?", yok efendim "Bu dizi çok güzelmiş yaa! Kaçırmışız!" falan diye bana gelmeyin! =)
07.03.2007 / Çarşamba / 22:14 / ev
resim1: abc.com & fab
resim2: fab

No comments:

Related Posts with Thumbnails