Thursday 18 September 2008

İngiltere Günlükleri:

20 Günde Devr-i Britanya

BÖLÜM I: AKSFIRT

04.Ağustos.Pazartesi (158. Gün)

Biraz yeni alınan rehbere göz atılarak, biraz da uyunarak Oxford'a varılır. (Aksfırt okunur...) Türkiye'den uzun yola alışkın bünyeye 2 saat vız gelmiştir. Oxford'da Jenny'nin kadim dostu Jane'in evinde kalınacaktır. (Ceyn okunur...) Jane, eşi Ian'la birlikte Aylesbury'de oturmaktadır. (İyın okunur, Eylzböri okunur...)

...Jane seni süper Volvo arabasıyla alır. Ian evde beklemektedir. Süper fırında makarna yapmıştır. Ondan 2 tabak hüpletilir. Ev sistemi süperdir. Büyük televizyon ve rahat koltukları vardır. Masa yoktur, tepsi vardır. Yemekler televizyon karşısında yenir. Kah Güney Amerika'da safaride, kah Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bir kazı bölgesindesindir... Yemekten sonra Jane tatil planını yapmana yardım eder. Senin için bir sürü haritalar, otobüs çizelgeleri falan bulmuş, çıkartmıştır. Jane de, Ian da dünya tatlısıdır. Allah tuttuklarını altın etsindir...

05.Ağustos.Salı (159. Gün)

Fab Oxford'a hazırdır. Sabah 08:30 otobüsüyle Oxford'a gidilir. Gel gör ki hava kapalıdır ve yer yer yağış da görülmektedir. Sırtımızda Sharon'ın yeşil yağmurluğu (Şerın okunur...), tepemizde küçük dandirik şemsiyemiz, Oxford'ın kuzeyine yürünür. Ancak burası İstanbul değildir. Kısa bir yürüyüşün üzerine Oxford biteyazınca geri dönülür. Jericho Cafe'de mocha eşliğinde günlüğün ilk adımları atılır...

...Önce Covered Market gezilir. (Kavırıt Mağkıt okunur...) Üstü kapalı, küçük, şirin bir yerel pazardır burası. Biri takma bıyıklı 3 güzel kız sana selam verir! Bıyıklı olan ve senin fotoğrafını çekmek isterler. Ve çekerler...

...Christ Church College (Kırayst Çörç Kalıç okunur...), Oxford'daki 39 kolejden en ünlü birkaçı arasında olan, en az 500 yıllık bir yapıdır. Şehrin silüetinin de bir parçası olan kuleleri ile görüntüsü muhteşemdir! Bu kolej ayrıca Harry Potter filmlerine ev sahipliği yapmasıyla da meşhurdur. Okulun muhteşem salonu, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun da salonudur aynı zamanda. Mekan hayal dünyasıyla gerçek dünyanın kesişimi gibidir. Büyüleyicidir, takdire şayandır, ilham vericidir...

...Burger King'de karşı masana çok güzel zenci bir kız oturur. Kız sana gülümser, sen ona gülümsersin. Bugün özel bir durum vardır, kızlar mütemadiyen sana gülümsemektedir. Sonra kız gider... (Eee ne ki şimdi bu?) Yağmur yağmaktadır, moral seviyesi düşüktür, yorgunluk vardır. New College'a gitmeye karar verilir. (Niu Kalıç okunur...) New College yolunda Bilim Tarihi Müzesi gözüne çarpar. Yağmurdan kaçarken bilime tutunulur... Müze sıkıcıdır. Şöyle bir göz gezdirilir ama eski bilim aşığı Fatih'e içeride rastlanamaz.

Saat artık 17 olmuştur. New College için çok geçtir. Çok yorgunsundur. 18:10 otobüsüyle Aylesbury'e geri dönülür.

Ian Meksika usulü Chili, pilav ve tatlı olarak da “Crumble” yapmıştır. (Kırambıl okunur...) Saat 22 gibi uyunur...

06.Ağustos.Çarşamba (160. Gün)

...11:30'da Oxford Castle'daki tura katıl. Güzel bir rehber, grubu tura çıkarsın. Biraz orta çağ kıyafetleri giyen rehberi, biraz Normanlar'dan kalan bu kaleyi izleyerek turu tamamla.

Oxford Castle'dan sonraki durak New College olsun... Yalan! Şimdi resimleri kontrol ettim, bir sonraki durak Carfax Tower! (Kağfax Tavır okunur...) Oxford'ın merkezi kabul edilen bu eski kuleden manzaranın tadını çıkar.

...Ben yemek yerken tek ayağı olmayan bir güvercin de bana eşlik etsin. Yemeğimi onunla paylaşayım. Diğer güvercinler gelip, ona attığım kırıntıları çalsın, adi yaratıklar! Sonra da kaldırımda yürüyen bir çiftin erkek olanı sakat kuşa bir tekme savursun; kız da çok komikmiş gibi gülsün. ORSPU ÇOCUKLARI!!

...New College son derece sessiz, sakin olsun. Mükemmel okul binalarının, güzel bahçelerin tadını çıkar. New College'ı sıkıştırıp makinana sığdırdığına ikna olunca bir sonraki durağın olan “Magdalen College” a doğru yollan. (Moğlın Kalıç okunur...)

Magdalen College, Oxford'da ziyaret ettiğin okullar arasında en geniş arazi üzerine kurulu ve en güzel bina ve bahçelere sahip olanı olsun. Okul sınırları içerisinde tekne gezintisi yapabileceğin bir küçük nehrin yanı sıra, içi ceylanlarla dolu bir bahçe de bulunsun. OKULA GEL!

Magdalen, gez gez bitmesin. Nehrin devamında oturacak harika bir yer bul ve şu fotoğrafı tam orada çek:

...Coffee Republic'ten bir mocha kapıp, Aylesbury'e doğru 280 nolu otobüsümüzü yakalayalım. Jane ve Ian'ın evine... Jane bu sefer zahmet edip seni otobüs durağından almasın, yürüyerek gideyim eve dersin ve otobüsten erken inersin. Ancak anlarsın ki Jane'in evinin nerede olduğuna dair hiç bir fikrin yoktur. Kaybolursun! Jane gelip seni arabayla alır tekrar. Rezillik!

Ian biftek yapmıştır fırında, yanında da püre! Ona yumulursun. Gecenin kalanı da TV ve bilgisayar da tatil planı arasında bir yerlerde biter...

07.Ağustos.Perşembe (161. Gün)

...Oxford Open Market: Her perşembe ve çarşamba açık olan bu pazarda bir sürü güzel ve ucuz şey olsun. Jane ve Ian'a da buradan birer hediye al. Pazarın orada tavuk benzeri birşeyler yedikten ve arılar tarafından rahat bırakılmadıktan hemen sonra sinemaya gitmeye karar ver. “Kültür gezisi yapıyorsun! Ne sineması, ne popüler kültürü şimdi bu?” desen de kendine, kendi kendine dinleteme. Git “Mummy” serisinin son filmine bilet al, koş!

Bugün hava daha bir güneşli, daha bir ışıl ışıl olsun ama biz “gezelim-görelim-illa ki fotoğraflayalım” kısmını bitirdik olalım. 15:30'daki filme kadar kendimizi yazıya verelim. Yeni film, eskileri aratsın. Filmden sonra evin yolunu tutalım. Bu sefer kaybolmayalım, kendi başımıza gitmeyi başaralım...

...Yarın sabah erkenden yola düşülecek. Gelecek durak YORK!

Oxford hikayesi buraya kadar... (Pek de heyecanlı değilmiş be kanka?)

yazan-yöneten: fab (Ağustos-Eylül 2008)

2 comments:

Anonymous said...

sen yazarsın da güzel olmaz mı be kanka=)

fab said...

ehehee saol be kanka! =DD

bu arada "Kağfex Tavır" okunur... =P

Related Posts with Thumbnails