- Gece Şehremini Lisesi’nin sokağından evime yürürken geriden gelen sokak lambasının ışığı, kendi uzuuun gölgemi yere düşürürken yaklaşmakta olan sokak lambasının oluşturduğu kısa boylu gölge birden yanı başımda bitiverince “bu ne amk?!” diyerek yana sıçramam… Yani? Kendi gölgesinden korkan adam işte…
- Geçen Met Üst yazmış. “Gençken Atamız da görsün diye sevgiliyle Taksim’de anıtın önünde buluşurduk” diye… Doğru valla! Eskiden buluşma noktaları Anıt yada AKM idi. Şimdi Burger King yada McDonalds’ın önü oldu. Ufaktan ufaktan bizim için çok önemli olan şeyleri yitiriyoruz da bir türlü uyanamıyoruz sanki…
- Allah’ın sopası yok! Bi yerden eve dönüyorum. Kulağımda mp3 çalar. Placebo çalıyo. Tam da every me every you çalmakta. Ezan okunmaya başlamıştı. “Sağ kulağım açık, bişi olmaz” diyerek tek tarafı kopuk kulaklığımı tekrar taktım kulağıma. 2 adım attım. Kaldırımda park halindeki bir motorun yanından geçerken birden bire kulaklık hem kulağımdan, hem de cebimdeki mp3 çaların üstünden söküldü gitti. Bi döndüm arkamı, motorun direksiyonunda 2 tur atmış halde sarılı duruyor kulaklık. Elle yapsan bu kadar olur. İnceden de sallanıyo böyle, “bak buradayım” dercesine. Dönüp aldım kulaklığı, yola bi döndüm, karşımda caminin minaresi! Müezzin okuyor! “Tamam” dedim, “dinlemiyorum. Afedersin…” Kendi gölgemden korktuğum yer de bu kaldırımın hemen yol hizasıydı. O sokakta bişi var…
- Şu beynini kenara çek biraz. Hiç bişi göremiyorum!..
- Hepimizin isimleri var. Birbirinden farklı olsun diye soy isimlerimiz var. Gene de bizimle aynı isim ve soyisime sahip tonlarca insan var. Ama dünyadaki her e-posta adresi benzersiz. Ne acayip di mi? Teknoloji bize galip gelmiş gibi…
- Benim ananem (anneanne) melek gibi bi insandı yaa! Öldükten sonra melek olmuş olabilir bence. En azından bizim departmandan (fani dünya) alım yaptılarsa kesin almışlardır onu diye düşünüyorum. Şimdi ben bunu yazarken beni izleyip “anam yavrum daaaa” şeklinde, meşhur sevme sözcüğüyle sesleniyordur bana. Hey gidi “17 benli Şadiye”! Sen “çok yaşa” e mi?.. (Şadiye Kaynak’a tüm sevgimle…)
- Geçen cmylmz’a gittik. Espriler eski gösterisiyle %70 çakışıyordu ama gene de altımıza sıçayazdık gülmekten. Çıktıktan sonra dedim ki birkaç gün mizahi bir yaklaşım denemeyeyim. Ne yaparsan yap esinlenirmişsin gibi geliyo. E anam şov, şov diil ki! 3,5 saat! Bitti diye çıkıyosun, gidiyosun. Bünye içinde 1-2 hafta daha dönmeye devam ediyo kaset. Çok fena…
- Şirketlerde kriz yönetimi diye bişey var. Nası yönetiliyo ki kriz? Yönetebiliyorsan neden kriz? Belli ki yönetemiyosun, bizi yiyosun. Çok kaotik…
- Bir de Cem Yılmaz’ın “5 maddede Anadolu rock” diye bir öğretisi var. Dinlemeniz lazım! =D
- Sizin hiç metronun yada otobüsün camından yansıyan güzeli keserken göz göze geldiğiniz oldu mu? Benim hiç olmadı…
- Yalnız, stand-up gösteride “Tek Kişilik Dev Kadro” gösterisiyle Ata Demirer’i tek geçerim. Kum, toprak, çim hiç fark etmez…
- İştahı bol olanlar! Yemek için yaşayanlar! Çok yemekten şikayetçi olanlar! Zayıflamak mı istiyorsunuz? Size bir tavsiyem var: Az ye biraz eşeğin evladı! Hadi bakalım. Çıkın şimdi mutfaktan… (Ata Demirer yazısından sonra gelmesi de çok acaip oldu hee. Tamamen ayrı yazılmış yazılar halbuse…)
- Acıbadem kurabiyesi ve az şekerli sütlü neskafe. Off diyorum!.. (Ülen bi az ye diyosun, bi acıbadem kurabiyesi diyosunn! Tutarsız mısın nesin?!)
- Asıl soru, “1 kilo pamuk mu daha pahalıdır, 1 kilo demir mi?” bence. Ona bakmak lazım. Yoksa önce düşmüş, sonra düşmüş sana ne?..
- Geçen feysbuktaki süper duvarıma bir mesaj geldi. Türkiye’nin yeni tanıtım videosu eklenmiş mesaja ve mesaj şöyle:
Herkese gonderin...gormeyen kalmasin!!
Turkiye`nin yeni tanitim videosu!
EXCELLENT!!!!”
İyi güzel hoş da… Madem böyle milliyetçi gibi, Türk damarı kabarmış bi halde mesaj atıyosun… Sondaki “excellent!” ne ola ki? Nesin şimdi sen? Ben bilmiyorum senin ne olduğunu. Bence sen de bilmiyorsun. İnan, bilmek de istemiyorum ben…
- Yaşımız genç değil, geç hiç değil…
- Bilinmeyeni gidip keşfetmek ve başının çaresine bakmak. Hayatın özü budur gibi geliyo bana…
- Bu son 2 satırı ben daha önce yazmıştım. Yayınlamak bu güne nasipmiş. Londra'ya gidişimden bi kaç gün önce... =) İstanbul'a iyi bakın. Dönünce burayı çiçek gibi bulucamm!..
/ placebo - taste in man